reklam 1

28 Aralık 2018 Cuma

Mezarımdan Yazıyorum; Machado De Assis


Machado de Assis, Mezarımdan Yazıyorum

Yıl sonu yaklaşırken, geçen upuzun 11 ay boyunca blogumda sadece 5 yazı yayınlayarak ortalamamı bir kez daha tutturduğumu fark etmenin mutluluğunu yaşıyorum. Aslına bakarsanız hayatımın hiçbir alanında gösteremediğim istikrarı burada ve yine yakalamış olmak hakikaten gözlerimi yaşartıyor. Ama ben son dakikada son bir yazı ekleyerek bu kez şeytanın bacağını kırma çabasındayım.

Siz de benim gibi 2018'i şöyle bir gözden geçirmeye başladıysanız belki Latin edebiyatının harikalarından birisi olan Machado De Assis'den ilham almak istersiniz diye yılın son kitabı da bu olsun. Romanın ismine bakıp hemen karamsarlığa kapılmayın çünkü Mezarımdan Yazıyorum'un bilge kişiliği Brás Cubas'dan öğreneceğimiz çok önemli şeyler var. Cubas, aşklarını, dostluklarını, tutkularını, hayal kırıklıklarını ve tabi ki bütün bunlardan ürettiği teorilerini okuruyla cömertçe paylaşıyor. Ve en az kendisi kadar mucit birinin, daha önce bahsettiğim “Xavier de Maistre'nin serbest yazım tekniğini” kullanarak kaleme aldığı kitabında, ironisiyle gülümsetirken zorlu bir sorgulamanın da yolunu açıyor.
“Bu eser miskin bir felsefi boyuta sahiptir. Fakat bu bütünlükten yoksun bir felsefedir; kah ciddi kah neşelidir, ne geliştirir ne de yok eder; ne ısıtır, ne üşütür. Eğlencenin ötesindedir ama nasihat kitabı da sayılmaz.”

Burjuva bir çevrede, büyük umutlarla, epeyce de şımartılarak büyüyen Cubas, gençliğinde uçarılığı ve maceralarıyla ailesini hayal kırıklığına uğratmıştır. Kendisinden beklenen şöhrete ve politik kariyere ulaşmak için gösterdiği çaba istediği sonuca ulaşmaz. Aşkta da şansı pek parlak değildir. Ve şimdi artık öldüğü için 64 yılın getirdiği tecrübeyi okura aktarmaktan başka yapacak daha iyi bir işi yoktur. Kalbinden geçenleri, dürüstçe, lafını sakınmadan kağıda dökmekten çekinmez. Eserinin belki de en dikkat çekici kısmı ise ölümüne sebep olan son icadı hüzün yakısı gibi, tecrübelerinin ışığında ortaya koyduğu ilgi çekici teorilerdir.

Mesela; hayatını gözden geçirirken bulduğu “insan basımları” kuramına göre nihai basım yapılana kadar hiç bir şey için geç kalmış sayılmayız;
“.... bizi dünyanın hakimi kılan yeteneğimiz budur: Geçmişi yeniden kurmak. Böylece kanılarımızın değişkenliğini, sevgilerimizin beyhudeliğini kanıtlamış oluruz. Pascal, insanın düşünen bir kamış olduğunu söylemiş. Yanlış... İnsan düşünen bir dizgi hatasıdır. Hayatın her dönemi, bir öncekini düzelten yeni bir basımdır ve her dönem, bir sonraki tarafından düzeltilecektir; ta ki nihai basım yapılana kadar, ki yayıncı bu basımı kurtlara adamıştır.”

Ya da “Burnun Ucu Teorisi” ki buna göre ne zaman kendimizi gözlerimizi dikmiş oraya, burnumuzun ucuna bakarken yakalarsak durup düşünme vakti gelmiş demektir;
“... buradan varılacak sonuç, toplumda iki temel güç olduğudur; Türlerin çoğalmasını sağlayan sevgi ve bunu birey için ikinci plana iten burun. Üreme ve denge."

Ve en sevdiklerimden biri; “Pencerelerin Denkliği Yasası”. Temiz bir vicdanın verdiği rahatlık bir yana bence bu yasanın kullanım alanı oldukça geniş. Ne zaman sıkılsanız, kapalı olanı dengelemek için yeni bir pencere açıp temiz havayı kucaklayın ve derin derin nefes alın;
“Böylece ben Bras Cubas, muhteşem bir yasayı, Pencerelerin Denkliği Yasası'nı keşfettim ve kapalı bir pencereyi dengelemenin en iyi yolunun başka bir pencere açmak olduğu ilkesini kurdum, böylece vicdan daima rahat rahat soluk alabilir.”

Sefaletin Şehveti, İnsan Sefaletinin Birliği İlkesi, Faydalar Kuramı gibi şahane teorileri, arkadaşı Quincas Borba'nın Hümanitizim felsefesi, tabi ki günümüz aforizmacılarını kıskandıracak özlü sözleri ve samimiyetiyle Mezarımdan Yazıyorum bu yıl okuduğum romanlar arasında en iyilerinden biriydi. Ayrıca küçük bir not; Machado De Assis hayatı roman olan yazarlardan. Romanı okursanız yazarın hayatına da bir göz atmayı ihmal etmeyin. Sevgiler ve Mutlu yıllar!
“Hayatın tadını çıkarmaya, zevkine varmaya çalış; en kötü hayat felsefesinin, nehrin kenarında uzanıp su sürekli aktığı için ağlayıp sızlanan sulu gözlerinki olduğunu anlamaya çalış. Nehrin işi akmaktır; bu tabiat kanununa ayak uydur ve bundan yararlanmaya çalış.”





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder